Tütün ( Iroquois Efsaneleri )

Tütün ( Iroquois Efsaneleri )

Bundan çok sayıda kış öncesinde (geriye doğru ok)

Bir Iroquois Kılanı, Uzun Ev halkı,

Kasabasını, Ohio Nehri’nin kenarına kurmuş.

Bir gün,

İnsanlar günlük işleriyle uğraşırken,

Nehir tarafından gelen garip bir ses duyulmuş...

İnsanlar, işlerini bırakıp sesin nereden geldiğini anlamak için, kıyıya koşmuş.

Ayakta durup, birbirlerine bakarak gizemli sesi dinliyorlarmış... bu ses, bazen değişik bir hayvanın gürlemesi gibi yankılanırken bazen de bir şarkıyı andırıyormuş.

İnsanların ayakta bu yabancı müziği dinledikleri sırada, nehirden yükselen yüksek bir ses duyulmuş.

Sesin geldiği yöne yaktıklarında, içinde değişik yaratıkların bulunduğu büyük bir kanonun kendilerine doğru geldiğini görmüşler... Bu insanlar kanonun ortasına yerleştirilmiş büyük bir davula vuruyor, değişik bir şarkı söylüyormuş.

Özel kıyafetlerine bakıldığında şarkıcıların “hekim-adam” oldukları anlaşılıyormuş.

Kano köye doğru yönelirken,

Kanodan yükselen güçlü bir ses duyulmuş.

Bu ses köylülere evlerine girip orada kalmaları için emir vermiş. Eğer itaat etmezlerse, başlarına kötü şeylerin gelebileceğini söylemiş...

İnsanlar çok korkmuş ve içlerinden çoğu evlerine koşmuş.

Ancak bazıları bu garip insanların kendilerini korkutmalarına izin vermemiş. Yaklaşan kanoyu gözleyerek kıyıda ayakta duruyorlarmış.

Kano yanlarına geldiğinde kıyıda duran adamlar düşüp ölmüş.

İlginç şarkılarıyla,kano akıntıyı izlemeye devam etmiş ve nehrin kıvrımlarında kaybolmuş.

Bir sonraki gün,

Kurbanlardan birinin babası bir savaş başlatmış.

Bu garip kanoyu arayarak, kanolarının küreklerini çekerek nehre inmiş. Ölen akrabalarının intikamını almaya kesin kararlılarmış.

Bir gün boyunca yolculuk ettikten sonra, kanoyu barınaklı (kuytu) bir koyda bulmuşlar. Kanonun her iki ucunda bu garip insanlardan birer tanesi derin uykuya dalmışlar.

Savaşçılar onları fark ettiğinde,

O ses yeniden kayıktan yayılmaya başlamış. Bu güçlü ses bu yabancı varlıklar yok edildikleri taktirde. Uzun Ev halkı üzerinde büyük bir mutluluğun hakim olacağını bildirmiş.

Ses konuşmasını bitirdiğinde, savaşçılar akıntıyı çevreleyen ormanlığa gizlenmiş.

Savaşçılardan bir tanesi nehre yaklaşmış. Eline bir taş alıp, çığlıkla uyanan yaratıklardan birisine fırlatmış. O zaman, yalnız savaşçı, garip insanlara dil çıkartmış.

Korkmuş gibi görünerek, koşarak onlardan uzaklaşmış.

Bunu görünce, yaratıklar kanolarını kıyıya çekip, kaçan adamı kovalamaya başlamış.

Savaşçı onları ağaçtan yapılmış bir eve kadar götürmüş ve onları araya çektikten sonra savaş çığlığını atmış. Elinde savaş topuzuyla bu iki takipçinin karşısına geçmiş.

Arkadaşlarının savaş çığlığını duyunca diğer savaşçılar hemen yardıma gelmiş. İki yaratığı çevrelemişler.

Birkaç saniye içinde her ikisi de öldürülmüş.

Savaşçılar kuru dal toplayıp, bir yığın oluşturup, üzerine iki ölü yaratığı yerleştirip dalları ateşe vermiş. Her iki beden kısa sürede küle dönüşmüş.

Bedenlerin küllerinden değişik bir bitki ortaya çıkmış, bu tütünmüş.

O zaman Yeryüzünden yayılan garip ses duyulmuş. Savaşçılara bu bitkiyi nasıl hazırlayacaklarını ve nasıl kullanacaklarını öğretiyormuş. Bu Uzun Ev Halkı’na verilmiş büyük bir armağanmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder