Büyük Ruhun Armağanı ( Iroquois Efsaneleri )



Büyük Ruhun Armağanı 

 Yaşlı Iroquoislar çocuklara bu öyküyü yaşlılara karşı iyi davranmalarını öğretmek amacıyla anlatıyorlardı.

Çok sayıda kışlar ve yazlar önce, (oklar geriye doğru gidiyor)

Bir Iroquois kasabası vardı.

Bir gün yaşlı bir adam kasabanın yakınlarında göründü. Bu yaşlı adam yırtık pırtık giysiler giyinmişti. Çok yorgun ve aç bir hali vardı. Kasabadan geçerken, evlerin kapılarına bakıyordu. Ağaçtan yapılmış evlerin kapılarının üst taraflarında, içinde oturanların ait olduğu klanların amblemleri bulunuyordu.

Yaşlı adam ön tarafında bir Kaplumbağa kabuğunun asılı olduğu bir kulübeye vardı. Yani Kaplumbağa Klanının bazı üyeleri burada oturuyordu.

Giriş perdesini açtı ve yiyecek bir şeylerle geceyi geçirebileceği bir yer istedi.

Evde bulunan kadın bunu kabul etmedi ve gitmesini söyledi.

Adam yoluna devam ederek, kısa bir süre sonra kapısı bir Bataklık kuşu derisiyle donatılmış olan bir eve vardı.

Biraz yiyecek istediği zaman,

Ona yine gitmesi söylendi.

Böylece Kurt, Kunduz, Geyik klanlarına ait ve

Yılanbalığı, Balıkçıl ve Kartal klanına ait evlerin önünden geçti.

Bu evlerin her birinde aşağılanarak kendisine gitmesi söylendi.

Sonunda, yorgun ve bitkin bir halde, yaşlı adam köyün çıkışına vardı. Ahşap bir kulübe gördü. Kapının üstünde işlenmiş bir ayı kafası bulunuyordu. Bu bir ayı klanı eviydi.

O sırada evden yaşlı bir kadın çıktı. Yabancının ne denli yorgun olduğunu görünce, adama kulübesine girmesini ve evdeki az olan yemekten yiyebileceğini söyledi.

Yaşlı kadın ona yiyecek bir şeyler verdi.

Yorgun bedenini dinlendirebilmesi için yumuşak geyik kürkleri verdi.

Bir sonraki gün, yaşlı adam, hastalanıp ateşlendi.

Yaşlı kadının ormana gitmesini ve...

Özel bir bitki toplamasını söyledi.

Kadına, bazı ilaçlar yapabilmesi için bu bitkiyi nasıl hazırlayacağını anlattı.

Bu ilacı aldıktan sonra, yaşlı adam iyileşti.

Yaşlı adam birçok defa hastalandı. Her seferinde başka bir hastalığa yakalanıyordu (hastalıktan muzdaripti);

Ve her hasta olduğunda, yaşlı kadını ormana gönderiyordu.

Değişik türlerde bitki toplaması için.

Aslında yaşlı kadının bu bitkileri her getirişinde, adam yakalandığı hastalıkların her biri için ona, bunlardan nasıl ilaç yapılacağını öğretiyordu.

Bu ilaçları aldığı zaman adam sağlığına kavuşuyordu.

Bir gün yaşlı kadın, kulübesine gireceği sırada, içerde büyük bir ışığın parladığını gördü.

Bakışlarını kaldırdığında, ahşaptan yapılmış evinin girişinde ayakta duran genç ve yakışıklı bir adam gördü. Yüzü güneş gibi parlıyordu.

Yaşlı kadının yüreği endişe dolmuştu. Çok korkuyordu. Karşısında bir Ruh’un durduğunu düşünüyordu.

Genç adam şöyle dedi; “Hiç korkma iyi kadın. Ben Yaratan’ım.

Iroquoisların evine yaşlı bir adam kılığında geldim.

Yemek ve barınak dileyerek ev ev dolaştım.

Kaplumbağa, Bataklık kuşu, Kurt klanlarından,

Kunduz klanı, Geyik klanı, Yılanbalığı klanı, Balıkçıl klanı ve Kartal klanından yemek ve barınak istedim. Her seferinde, bana yemek ve barınak vermeyi reddedip beni kovdular.

Ayı klanından olan bir tek sen beni doyurup barınabileceğim bir yer verdin.

Bu nedenle Gerçek insanların muzdarip oldukları çeşitli hastalıklara karşı sana çeşitli ilaçlar yapmayı öğrettim. Sık sık hastalandım.

Sık sık seni ormana bitki toplamaya gönderdim. Sana bu bitkilerle nasıl ilaç yapılacağını öğrettim.

Bu ilaçları aldığım zaman iyileştim.

Bugünden itibaren bütün Erkek ve Kadın Hekimler Ayı Klanına ait olacak.

Sadece onlar, yani Ayı Klanı üyeleri gelecekteki Hekimliğin Muhafızları olacak.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder