Aztekler (Azteca)

Aztekler (Azteca)

“Aztekler (Azteca) ya da Meksikalılar (Mexica) Meksika’nın büyük bölümünde görkemli bir egemenlik kurmuşlardı; İspanyol fatihler 1519’da girdi bu ülkeye. Dillerini, dinlerini Atlantik’ten Pasifik’e ve kuzey steplerinden Guatemala’ya kadar çok geniş alanlara yayıldılar. Hükümdarları Moktezuma’nın adı bu geniş topraklarda bir uçtan ötekine yüceltilmişti ya da korkulurdu kendisinden. Tüccarları kervanlarıyla ülkenin dirt bir yanında dolaşırdı.


Memurları da ülkenin her yanında vergi toplardı. Sınırlarda Aztek garnizonları asi haklara boyun eğdiriyorlardı. Başkentleri Tenochtitlán’da (Mexico) mimarlık ve heykel olağanüstü bir gelişme göstermişti, öte yandan, ülkede giyim kuşam, mutfak, bahçecilik ve kuyumculuk da gelişmişti.

Bununla birlikte, Aztekler’in başlangıç dönemleri karanlık ve zor olmuştu. Orta Meksika’ya, 13.yüzyılda, geç bir dönemde gitmişlerdi ve orada uzun süre zorba,yarı barbar, yoksul ve topraksız bir toplum olarak yaşamışlardı. Itzcoatl’ın saltanat döneminde (1428-1440) yükselmeye başlamışlardı. Çevrelerindeki halkların çoğu bu yeni göçmenlerin sahip olmadıkları geleneklere ve bir uygarlığa sahipti.”

(Aztekler, Jacques Soustelle, Dost Yayınları, 2006 Eylül, s.6)


Genel Bilgi 

Aztekler bugünkü orta Meksika bölgesinde 14. ve 16. yüzyıllar arasında yaşamış bir Orta Amerika halkıdır. Zengin bir mitoloji ve kültürel mirasa sahip Azteklerin başkenti, günümüzde Ciudad de Mexico'nun bulunduğu Texcoco Gölü'nün ortasında yeralan Tenochtitlan kentiydi. Çok büyük bir uygarlık kurmuşlardı. Hernan Cortes'in Meksika'yı toprağa katma sırasında yapılan ve Tenochtitlan kuşatması olarak bilinen savaş sonucunda Aztekler yenilmiş ve güçlerini kaybetmişlerdir. Ayrıca dünyanın en büyük piramidi Meksika'da Cholula de Rivadabia'da bulunur. Azteklere ait piramit 182.107 metrekare alan üzerine kurulmuştur ve yüksekliği 54 metredir.


Aztek İmparatorluğu

13 milyonluk bir nüfustan oluşan çok büyük ve zengin bir imparatorluk olan Aztekler gelişmiş tarım yöntemlerine, kendilerine ait bir dine, takvime, alfabeye sahiplerdi. Aztekleri keşfedenler İspanyollar oldu. Hernan Cortes ve onun özel ordusu Aztek başkenti olan Tenochtitlan´a giderken Popocateptel volkanik dağının yanından geçtiler ve ilk kez bir volkan görmüş oldular. Adamları ve Cortes başkente ulaştıklarında Aztek imparatoru Montezuma onları karşılamak için bekliyordu. Aztek imparatoru göz kamaştırıcı elbiseler giymişti. O, Cortes ve adamlarının başkente girmesine izin verdi. Cortes´in sadece 600 askeri vardı ve Aztek imparatoru onları kolayca yok ettirebilirdi. Ancak Aztek takvimine göre bu yıl çok özel bir yıldı. İnançlarına göre bu yılda Quetzalcoatl adlı bir tanrı Aztekleri yok edecekti. Bu tanrının efsanedeki tarifleri Cortes´e çok benziyordu. Bu yüzden Aztek imparatoru, Cortes'in tanrı olduğuna karar verdi. Cortes başkentte bir kaç gün geçirdikten sonra güvende olmadığını sezdi. Hayatta kalmalarını sağlayan tek şeyin imparatorun varlığı olduğunu fark etti. Bu nedenle Aztekleri denetim altına alabilmek için imparatoru tutsak almaya karar verdiler. Cortes birkaç ay daha şehirde kaldıktan sonra ayrıldı. O gittikten sonra başka İspanyollar Aztek'e saldırdılar. Cortes yeni ordusuyla geri geldiğinde Cuitlahuac imparator olmuştu. Ancak bunu bilmeyen Cortes Aztekleri kontrol altına almak için Montezuma'yı tutsak aldı ve halkı etkilemek için onu kraliyet sarayının çatısına çıkardı. Ancak halk onlara taş atarak tepkisini gösterdi. Atılan taşlardan biri Montezuma'nın ölümüne neden oldu. 1521'de Aztekler teslim olana kadar 4 ay savaş yapıldı.

Tenochtitlan Şehri 

Aztek İmparatorluğu'nun başkenti olan şehir 1300 yıllarında Texcoco Gölü'nün üzerindeki bir dizi adaya Aztek tanrılarından biri olan Huitzilopochtli'nin tapınağı etrafına kuruldu. Şehirde binalar Coatepantli adında 2,5-3 metre yüksekliğindeki duvarlarla çevriliydi. Binalara girişi sağlayan 4 kapı bulunuyordu. Şehrin ortasında Büyük Tapınak vardı. Bu tapınak içinde iki tane tapınak bulunduruyordu. Bunlardan biri savaş tanrısı Huitzilopochtli'ye diğeri de yağmur tanrısı Tlaloc'a aitti. Başkent 1500'lere gelindiğinde 300.000 kişilik nüfusa sahip oldu.

Aztec Dini

Aztekler çok tanrılı bir dine inanıyorlardı. Her tanrının farklı görevleri vardı. Aztek dininin inançlarına göre yapılması gereken birçok ayin ve tören vardı. Azteklerden kalan bazı inançlar günümüzde hala kullanılmaktadır. Aztekler tanrılarını memnun etmek için kurban keserlerdi. Kurban olacak kişileri rahipler taşırdı. Kurbanın göğsü bir bıçakla yarılır, atmaya devam eden kalp bir kaba yerleştirilirdi. Kurbanın bilhassa kolları ve bacakları yenirdi. Ayrı bir kaba alınan kalp sıcak bir suya atılıp bekletilir, kurbanın cesedinin yakılması töreninden sonra yine rahipler ve hükümdarlar tarafından kutlama sofrasına konurdu.

Aztek yazısı 


Aztek yazısı da Maya yazısı gibi,  ideogramların ve sesleri belirten fonetik sembollerin bir karışımından oluşmuştur. Yani bazı resim karakterleri nesneleri ve düşünceleri ifade ederken, bazıları da sesleri ifade ediyordu. Örneğin bir Meksika kenti olan Coatlan ("Yılanların yeri") kentinin adı coatl hecesini dile getiren yılan resminin yanı sıra diş ("tlan") işaretinin belirtilmesiyle yazılıyordu. Aynı şekilde Coatepec ("Yılanlı tepenin yeri") adı yine yılan hecesini dile getiren yılan resminin yanı sıra tepe ("tepec") işaretinin belirtilmesiyle yazılıyordu. Eldeki mevcut  Aztec el yazmları sayısı 500 civarındadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder