Anishinabek Tarihi

Anishinabek Tarihi

Anishinabek kabilesinin tarihi uluslar arası three fires konfederasyonuyla başlamıştır. Ojibway, Odava ve Potowatomi kabileleri, dilleri, dönemleri ve politik amaçları birbirlerine yakın olan insanlardan oluşan three fires (3’lü ateş) koseyini oluşturmuşlardır. Patowatomi şefleri ateşçilerdi.Three fires konseyinin birçok toplantı mekanı vardı. Bunlardan en çok kullanılanı ve en merkezi olanı Michilimackinack’tı.

1600 ve 1700 lü yıllar boyunca konsey Büyük Irmak ‘ın merkezini tutmuş ve Iroquis konseyiyle The Souk, Fox, Meromine, Huron, Winnebago, Sioux, İngiliz ve Fransız kabilelerle ilişkiler kurmuştur.

Bazen bu uluslar arası ilişkiler parçalara bölünmüştür, ama genellikle ticaret ve barışçıl yardımlaşma üstün gelmiştir. 1700 lerin ortalarında İngilizlerin desteğiyle Three Fires konseyi batı nehirler konfederasyonun esası halini aldı.The Hurons,Algoquins,Nipissing,Souks,Foxes ve diğerleri de konfederasyona katıldı ve bu güçlü birleşim savaşlar sırasında doğu ve batı arasında bir denge unsuru oluşturdu.
1974 büyük niagara antlaşması ingiltereyle barışsal ilişkilerin temelini oluşturdu.1776’da amerikan devrimci savaşı kıtayı ve birçok ingilizi böldü.Lakes konfederasyonu topraklarını korumak için İngilizlerin yanında yerini aldı.bu savaştan sonra ilgiltere gelecekte Amerika’yla olacak savaşta destek gücü edinmek için çoğu insanı kanada topraklarına davet etti.birçoğu da gitti,diğerleri Amerika ve İngiltere nin çizdiği sınırı gözardı ederek nehrin iki yakasında bulunan kendi topraklarında kaldı.
Amerika ve İngiltere arasında sağlanan barış Kızılderili halkla Amerika arasındaki savaşı bitirmedi.Ohio vadisi ve michingan işgal edilmeye devam etti.1812 de İngiltere amerikayla tekrar savaşa başladı.1815!te Amerika ve İngiltere tekrar barış imzaladı ve Kızılderililer kendi başlarına bırakıldı.
Kızılderililer ve krallık arasındaki ilişkiler uygunluk zinciri olarak adlandırılırdı.bu gümüş zincir onları birbirlerine arkadaşlıkla bağladı.Zincirdüzenli olarak toplantılarla gözden geçirildi,yanlış anlaşılmalar çözüldü ve güvenlikleri ve birlikleri güçlendirildi..
1700ler boyunca three fires conseyi Avrupa parlementosunda saygı duyulan prosedür kurallarına sahipti.kabile toplantılarda bir misafir gibi ağırlanırdı..misafire başsağlığlı törenleri sırasınca da konuşmacı da olsa misafir sayılırdı.başsağlığı törenleri kabilenin akıllarını ve hislerini tamir etmeyi,yitirdiği ya da sakat kalan yurttaşlarının acısını hafifletmeyi içeriyordu.
Bu törenler sırasında ölü dinlenmesi için rahat bırakılır,sembolik olarak gözleri iyi görebilsin diye temizlenir,kulakları iyi duyabilsin diye yıkanır,dudakları ve ağzı da özgürce konuşabilesi ve kalpleri üzüntü duymasın diye temizlenirdi.başsağlı sözcükleri edilir ve kabileler bunlara karşılık verirdi..
Daha büyük konseyler içinde her kabile kendi ateşini yakardı.kabilelerin konumları önceleri tartışmaya yol açtı fakat daha sonra anlaşmaya varıldı ve kabilelerden biri bunu bütün konseye duyurdu.
Şefler savaşa girmeye karar verebilmekteydi,fakat bir keresinde,savaş şeflerinden habersiz savaşa gitmeye karar verilmişti,bütün bunlar 4 gün boyunca iyice tartışıldı.(her zaman önemli sorunlara açık cevaplar bulacak,ve anlaşma sağlayarak onlara gerekli önem verilmesini sağlayacak kadar zaman vardı)
Amerikan sınırı gerçekliğe dönüştükçe nehrin güney yakasındaki Kızılderili kabileleri Amerika ve İngiltere Kızılderilileriyle ayrı ayrı anlaşmalar yapmaya başladı. Buna rağmen sunumların yapıldığı yıllık Kızılderili toplantısı Grand counsel zamanında yapılan niagara anlaşmasının gölgesinde kalarak düzenlenmiştir. Ancak sunumlar devam edemedi.Birleşik devletlerde yaşayan insanlar 1837 de 1840 da topraklarından koparıldı, diğerleride 1858 de. Ancak Grand counsel mücadeleye devam etti .Her topluluk diğer topluluklarla aralarında haberleşme sağlayacak görevliler atadı. Şefler konseyler arası ziyaretler yaptı.
1830 larda Grand counsel , yönetimi saugeen bölgesinin onlara son kalan sığınma ve yerleşme bölgesi olarak verilmesi konusunda uyardı. Çünkü güney Ontairo’nun geri kalan bütün kısımklarına el konulmuş ve satılmıştı. Yönetim bunu görmezden geldi ve 1836 da bunun bir isyan olduğunu düşündü.
Grand counsel tutanakları 1840 tan 1880 e kadar artık yerleştirilmesi zor bir hal almıştı. Geleneksel yapı ve işleyiş değişmişti, wanpum (rapor tutmak) artık daha önemsizdi çünkü okuma yazma bilenlerin sayısı çoğalmıştı ve artık yönetim anlaşmalarada saygı duymuyodu. Eski törenlerin yerini hristiyan ayinleri aldı. Ve toplantılar dualarla başlıyordu artık. Sonuçta yapısal Kızılderili organizasyonu en eski şefler tarafından devam ettirilmeye çalışılmıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder